17 Aralık 2007 Pazartesi

İnsanlararası Hukuk

Ütopyalarımın hayali yansımalarının integrali,yani;toplamı midemi bulandıran.Asıl kusturucu olan bu yansımaların nerede karşıma çıkacağının farkındasızlığı ki;aynada değil ya da gölge suretli sürekli önümde giden görünür yakınsama yok.Devamlı gayrıresmi olarak karşımda yansımalarım.
Kendi belirlediğim anayasama uygun olmasa da bu karşılaşmalar,bir yansıma olabilmesi için gerçel cisimler olmalı diye düşünüp yansımaların gerçekliğinin olduğu ütopyalar oralarda bir yerde diye kanun hükmünde kararname çıkartıyorum kendi monarşik düzenimde.Yarı resmiyete bürünen ve monarşiyle yönetilen bedenim tarafından insanlarası hukuka göre resmen tanıdığım bu ütopyaları bulması için gizli sıfatlı istihbarat servisimi harekete geçiriyorum.Ve tabi ki bu servis bedenimin yani monarşik kişisel ülkemin tüm imkanlarını soru sormaksızın kullanma hakkını ele geçiriyor ki;diğer monarşik yapılı öz devletlerini yöneten insanlar bunu kendilerine yönelik bir tehdit olarak algılayıp küçük ülkemize yüz çeviriyorlar.Bu da zaten dışa kapalı komunist kalbimin kendi içinde bir ihtilal mücadelesine girmesine nedne oluyor.Bir yanda ütopyaların izindeki gizli servisime ne pahasına olursa olsun destek olacak diplomatik yöneticiler,diğer yanda bizim dışımızdaki ülkelerin de görüşlerinin alınması,dostluğunun kaybedilmemesi,gerekirse hayali yansımalarla yetinilebileceğini savunan,diplomatik yöneticilerce diğer insanların sömürgesi diye tanımlanan taraf.
Budur ki;kendi ülkemin karasız görünüşü veya sürekli karmaşada kaldığını diğerlerine düşündürten.Ve bu ülke yavaşça işgal ediliyor kendisi tarafından ki;kendini ortadan kaldıracak bu gidişle...

Hiç yorum yok: