20 Aralık 2008 Cumartesi

Ordan Burdan Kısa Kısa Uzun Kısa Uzun.

*How I Met Your Mother'ı sevme nedenlerimden biri de ana karakterlerin tamamının köpek insanı olması. Uzun süredir ben de düşünüyordum, sonra kedi resmi forwardlayıp "baaak ne şekeeer" diyen çalışan kadınlarla aslında kedi insanı karateristiği kendine bir yer edinmeye başladı kafamdaki genellemede. Şu dünyada nefret ettiğim şeylerden biri bir hayvanın veya bebeğin "baak oww ne tatlı" şeklinde bana gösterilmesi. Yani birebir garezim yok ne kediye ne de bebeklere, tamam bebeklerle iletişim konusunda çok kötüyüm ama yine de sevmeme duygusu değil hissettiğim. Kediyi de severim hayvan olarak ama arkadaş pembe mutfak bezinden bozma bir kıyafet giydirip ne tatlı bu hayvan diyen insana kafa atasım geliyor. Özellikle ofis çalışanı kadınlarda sıkça görülen bu ruhsal bozukluk toplumda gizlice yayılan bir travmaya dönüşmüş durumda.

Neyse mevzu bu değil aslında, How I Met Your Mother izleyenler birinci sezonda victoria nın ortaya çıktığı bölümleri hatırlayacaklardır. Orada Ted Victoria ile olan ilişkisi üzerine düşünürken Barney daha onun hakkında hiç bir şey bilmediğini ve şimdiden ciddi düşünmemeye başlamaması gerektiğini belirten örnekler verirken "kedi insanı mı köpek insanı mı" sorusunu da örnek gösteriyordu. Aynı zamanda Victoria'nın kedi insanı olduğunu anlayan Robin "kedi insanıymış" diyerek Ted ile birlikte olma ihtimallerinin sıfıra düştüğünü anlamıştı Victoria'nın.

Yazıyı aslında köpek insanı ile kedi insanının farklarını belirtmek üzere yazacaktım da giriş kısmında konudan saptım oldukça sanırım:) Neyse dönemeyeceğim artık herhalde. Köpek insanının özellikleri How I Met Your Mother izleyerek görülebilir. Yani çok belirgin şeyler değil fakat, olaylara ve esprilere verilen tepkilerden hatta yapılan esprilerden ayırt edilebilir oluyor en çok.

*Neyse sabahtan beri aldığım yeni bir iş üzerinde çalışıyorum, kafam allak bullak olduğundan toparlayamayacağım konuyu. Dünyada ne çok yat broker firması varmış lan. Ebemi tersten gördüm.

*Bu sıralar fena halde parasız kaldım. Sözlükte konuya dair tüm başlıkları okuyup çoğunu da okurken "evet doğru, hımmm, aynen böyle" gibi kafa sallayarak onaylamaların eşlik ettiği nidalarım mevzubahis oldu. özellikle şu entryi pek beğendim.

*Pazar sabahları erken kalkmak pek güzel bir duygudur. Üniversitedeyken sıkça yapardım, bu sıralar pek yapamıyorum. Onun üzerine de bir yazı yazmayı planlıyorum yakın zamanda. Erken kalkılan pazar sabahlarına dair. Ama şimdilik önerebileceğim bir şey var. Pazar sabahları sourberry de piretinin pek güzel programı var. Geçen hafta ilk kez dinleyebildim. Şiddetle tavsiye ederim. Hele ki pazar sabahlarını seviyorsanız..

*Sevgili arkadaşım os ile birlikte 2008 in son çeyreğinde iddaa da resmen bozguna uğradık. İnsan hiç mi kazanamaz arkadaş. En son çarşamba gecesi bize saç baş yolduran ajax a selam ederim buradan. Ama Standart Liege halen uefa kupasındaki gizli favorim onu belirteyim. 2009 a müthiş kazançlarla gireceğimizi ümit ediyorum. 2009 bahiste altın yılımız olacak os lkdsfklsdfklşasdlkşf

*Sonbahar filmi gösterime girmiş, fragmanından oldukça etkilendim. Pek merak ediyorum kendisini şuan...

*Dido'nun yeni albümü safe trip home'u da çok beğendim. Uzun süre bekletti bizi ama değmiş..Bir iki parça haricinde kendisinden beklediğim gibi pek güzel olmuş bir albüm dinledim.

Son olarak sözü Orhan Veli'ye bırakayım;

"Annemi ölmüş gördüm rüyamda.
Ağlayarak uyanışım
Hatırlattı bana, bir bayram sabahı
Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp
Ağlayışımı....."

2 yorum:

os dedi ki...

karşim bu gece itibariyle makus tarihimizi yıktık !

http://img367.imageshack.us/my.php?image=sistemyessssssssshp0.jpg

şeytanın bacağını kırdık kıçına soktuk afedersin...

bundan sonra iddaa ltd. sti. düşünsün..

az kazandık ama, öz kazandık.

teletabi dedi ki...

arkadaş inanılmaz bir şey. Demek ki bir yerlere yazmak, rezaletimizi herkese anlatmak gerkeiyormuş. Bütün umutlarımızı kaybetmek özgürlüktü. Kimse bana tavuk diyemez. benim adım tatar ramazan ben bu oyunu bozarım.