1 Ocak 2009 Perşembe

Yokuş Çıkan Şarkılar

Bilenler bilir, müziği pek severim. böyle yedi sanattan yanına kanka olarak kimi seçersin deseler müzik ve sinemayı seçer, vahşi gelin filmindeki adada yaşamımı idame ettirmeye çekilirim. Pekala; Gülşen Bubikoğlu gibi birine de yanımda hayır demem. Neyse efenim, elbet teknik anlamda antin kuntin bir ismi vardır fakat benim "yokuş çıkan şarkı" olarak isimlendirdiğim bazı şarkılar var. Bu şarkıların belirli yerlerini dinlerken aklıma, otomatik olmayan vitesli arabayla yokuş çıkmak geliyor. eğer yeterince dikse, bir yerde vites düşürmek hatta dolu bir otobüs ise çıkan, birinci vitese alıp gaza sonuna kadar abanmak gerekir. Acı acı bağırır otobüs veya araba o yokuşu çıkarken oluşan zorlama ile. Fakat hemen sonrasında çıkılan düzlük ile gazı kesip vites büyütmenin getiriği rahatlığın sesi ve hız pek güzel hislerdendir. İşte yokuş çıkan şarkılar dediğim şarkılar da böyle. Bir yerlerinde yokuşa tırmanmaya başlıyorlar, az sürenin ardından en zorlu yere gelip vitesi bire alarak kastırıyorlar ve akabinde de düzlüğe çıkıp rayına oturuyorlar. Buna ara geçiş de deniyor, fakat ara geçişin nitelikleirndne biri olarka öne koyabiliriz yokuş çıkmayı. Mutlak ve mutlak her ara geçişte yokuş çıkma vardır denemez.

Vereceğim, aklıma gelen iki örnekle daha netleşeceğini düşünüyorum gözünüzde kavramın. Aklıma gelen ilk iki örneği vereyim. bu şarkılardan biri ve yokuş çıkması en belirgin olanları arasında bulunan parça Kenan Doğulu'nun "Ben güzelden Anlarım" isimli çalışması. Şimdi bir yandan şarkıyı açın yüklensin o esnada bir iki kelam edeyim ona göre tekrar dinleyin. Şarkı gayet düz yolda başlıyor, ortalama bir süratte gidiyoruz, ta ki; "Hislerin seni ele veriyor, sen sevilecek yarımsın.." sözlerine kadar. İşte orada yokuşu hafiften çıkmaya başlıyor şarkı. bir süre yokuşu çıktıktan sonra zorlanmaya başlıyor araba ve o dediğim vitesi en düşük rütbeye çekip, gaza köklenmek eylemi geliyor. İşte tam ama tam "nazlısın hakkındır" derken vitesi bire alıyor...özellikle "cilvelisin yakışır.." derken yokuşun en zor anını tırmanıyor. Gazı köklüyor. Ve işte o an geliyor tam nakarata geçiş anı. Yokuşu bitirip düzlüğe çıkarıyor arabayı. Ayağını gazdan çekip debriyaja basarak vitesi yükseltiyor ve yine normal hızına geçiyor..


Bu parçayı dinlediyseniz ikinci parçaya geçeyim örnek olarak göstermek istediğim. Bu da Demet Sağıroğlu'nun "İhanet Ettin" şarkısı. Eskiden köyde otururken, civar köylerdeki düğünlere veya şehirde düğün salonunda olacak düğünlere, düğün sahipleri otobüs kaldırırdı. Bütün köy ahalisi o otobüse doluşurdu ve düğüne giderdi. İşte o yolculuklarda yokuş çıkarken geberirdi otobüs. Canı çıkardı vitesi bire alıp gaza sonuna kadar basıldığında. İşte bu şarkı için de böyle diyebiliriz. Otobüsle üçüncü viteste gidiyoruz.... İşte tam da Demet Hanım "Yaptıklarından pişman olsan da..." demişken, özellikle o gitardan yokuşu çıkmaya başlıyoruz. Vitesi ikiye düşürüyoruz.."Çektirdiklerin cezan yanındaaa" derken "aa"lar uzadıkça, "araba bayılıyor" denen deyim gerçekleşiyor. Mecburen bire düşürmek zorunda kalıyoruz vitesi..Ve işte başladık; "her gün dua ettim..." Gitarın gaza nasıl bastığımızı betimlemesine özellikle dikkat bu evrede...Ve demet "tanrıya seni ben şikayet ettim" cümlesine geçtiğinde yokuşu bitirip düz yola çıkıyoruz..

Böyle şarkıları gördüğümde, aklıma direk olarak şarkının yokuş çıktığı düşüncesi doluşuyor istemsizce..Herkese mutlu yıllar efenim.

Hiç yorum yok: