9 Nisan 2009 Perşembe

Festival Günlüğü (La Rabia, Leonera)

Sözlükte çok güldüğüm bir başlık var. "bir oral seks yap da kendimize gelelim" diye bir başlık. Bu başlığa gönderme yaparak şunu demek isterim ki bir Arjantin çek de kendimize gelelim ey festival. Gümüş Ülke Altın sinema: Arjantin kapsamında gördüğüm iki film, sinema izlediğimi hatırlattı bana festivalde. Kendimize geldik. Öte yandan filmlerden sonra eve geldiğimde bir de sezonun en iyi bölümlerinden birini göstermiş olan Lost'un yeni bölümünü de izleyince seyir açısından fazlasıyla tatmin edici bir gün geçirdim. Ders mers çalışacak durumda değil kafam bu akşam hiç :)

Günün ilk filmi, aynı zamanda şu ana kadar festival kapsamında gördüğüm en sağlam film, La Rabia(Öfke) isimli yapımdı. Altın sinemadan altın bir örnek. Fazlaca sert, oldukça dolu, söylemek istediği etkileyici sözleri olan, konu aralarına serpiştirdiği çizimlerden oluşan kısa görüntülerle de bir çok hikayeyi anlatan yapım. Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse, Arjantin in bir köyündeki iki küçük çocuğu merkeze almaya çalışan ama genel olarak onların ailelerinin psikolojini perdeye seren bir konu diyebiliriz. Dilsiz olan kız Nati ve Laedea isimli çocuğun arkadaşlığının ötesinde Nati'nin annesinin Laedea'nın babasıyla olan ilişkisini de görüyoruz. Hatta öyle ki bu sevişme sahneleri daha ilk gösterildiği anda salona gelen namuslu hanımkızceğizlerimizden(author mode on :) bazıları salondan koşarak çıkıp kendilerini bu ahlaksızlıktan kurtardılar. Sevişme sahnelerinin ötesinde köy hayatının, doğal yaşamın şehirde yaşayan birine göre vahşiliğine bana göre doğallığına adaptasyonunu da net biçimde gördük. Özellikle hayvanların kesildiği ve öldürüldüğü bazı sahnelere midenin dayanması kolay değildi. Buna rağmen şunu belirtmek isterim ki filmin başında "bu filmdeki havanlar doğal biçimde yaşayıp ölmüşlerdir" yazısından sadece çekim için bu hayvanların öldürülmediğini görüyoruz. Bana göre filmin en etkileyici sahnesi onca kesip biçmeyi çocukların önünde yapmanın akabinde resim çizen Nati'ye annesinin "bunları değil, çiçek, böcek, güneş çiz ki öğretmenin seni sevsin" demesiydi. O sahneden fazlaca etkilendiğimi söylemek isterim. Bir de filmi izlerken, Nati'nin Pichon'u vuracağını düşünmeye başlamıştım ama annesiyle sevişmesinden ötürü değil, Laedea'yı dövdüğü için. Neyse efenim cumartesi 19.00 da Rexx'te oynayacakmış tavsiye olunur bu son gösterim cümleten ama sert görüntüler olduğunu yeniden tekrar edeyim.

Günün ikinci filmi Leonera(Aslan İni) idi. Gümüş ülke Altın Sinema: Arjantin kapsamında ilk gösterimi yaptı bugün. La RAbia'dan sonra biraz hafif kaldı tabi ama Easy Virtue ve La Rabia hariç izlediğim diğer filmlerden çok daha fazla begendiğimi belirtmek de isterim. Film Julia'nın apartman dairesinde bir kaç ölü adamı farketmesi ve akabindeki telefon konuşmasıyla açılıyor. Sonrasında, Julia o kişileri öldürmekten tutuklu olarak yargılanıyor. Tutukluluk esnasındaki kontrolde hamile olduğu ortaya çıkıyor. Konu buradan sonra o olayın(cinayetin) neden yaşandığı ekseninden, bir anne - çocuk ilişkisine dönüşüyor ve Julia'nın hapse girdiği olayın asıl yüzünü öğrenemiyoruz. Zaten filmin derdi de o değil. bugüne kadar hapishaneye ve hapishane yaşamına dair bir çok film ve dizi izledik. İlk aklıma gelenler, Duvar, Oz, Prison Break ilk sezonu, The Last Dance gibi yapımlar. Ama hiçbirinde hapishanede doğum ve hapishanede doğum yapan annelerin durumu ele alınmamıştı. Film genel olarak bu konunun üzerinde duruyor. Julia yıllar süren yargılanma aşamasında çocuğunu doğuruyor hatta bir kaç yıl da büyütüyor. Kanunlar gereği dört yaşından itibaren anne hapiste kalacaksa çocuk öncelikle bir akrabaya verilebiliyor eger akraba yoksa veya akrabalar çocugu almazsa da yetiştirme yurduna konuluyor. Julia'nın annesi çocuğu sahiplenirken Julia bu durumdan pek de hoşnut kalmıyor aslında. Fırsat bulunursa izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum daha fazla anlatmadan konuyu.

Akaşm eve gelince de Lost, adeta beni ekran başına kilitleyen bir bölümle karşıma çıktı. Beşinci sezonu çok iyi gidiyor bu dizinin gerçekten. Yakında diziler için bir sezon sonu öncesi değerlendirmesi yapmayı düşünüyorum. Orada detaylı olarak değinmek istiyorum Lost'un beşinci sezonuna da.

Yarın da festival kapsamında A Nyomozo(İz Sürücü) filmini izleyeceğim kısmet olursa. Herkese iyi geceler diliyorum.

Hiç yorum yok: