27 Temmuz 2009 Pazartesi

Kısa Kısa Ama Uzun oldu

Merhabalar efendim, nasılsınız acep? Beni soracak olsanız "dur lan anlatıyorum işte iki dakka sabret" derdim. Böyle tiplere zaman zaman feci kıl oluyorum. Örneğin sizin izlediğiniz fakat onun izlemediği bir filmi, veya sizin okuyup onun okumadığı bir kitabın hafif spoilerlı konusunu anlatırken aniden araya girip sorar "ee x y nin oğlu muymuş". Lan, canım ciğerim anlatıyoruz işte biraz sabret. hayır kafamda anlatmak için bir kurgu oluşturmuşum ne güzel. önce biraz hikayeden bahsedip twist için ortam hazırlamaya çalışıyorum yazar gibi. çattadanak "oğlu muymuş" kısmına atlamın ne anlamı var? "hee oğluymuş" dersem ne olacak şimdi. O aradaki nefis kurguyu kaçırmış olacaksın. Newton enterpolasyon yöntemi gibi adamsın demek geçer içimden. bir girişi bir çıkışı bilip, uygun polinomu kendin kuruyorsun. Bekle bakalım orada orjinal denklem var. Yazar nasıl kurmuş denklemi bir bak.
(Örnek diyalog;
- Lan seni parçalarım, onca sayfada anlatılan şeyi "hee x y nin oğlu muymuş" deyip geçiştirme it)

Neyse efenim. Bir kaç aydır işsizlikle boğuşuyorum. Kanaldan ayrıldıktan sonra genelde freelance diye tabir edilen işler yaptım lakin bir süre iş alamayınca paranız da tükenmeye başlıyor. Tükenmeye başladıkça ve iş bulamadıkça insanın da kendine güveni ilginç bir biçimde azalma eğilimi gösteriyor. Bakalım ne olacak, hiç bilmiyorum. KAfamda ilginç ilginç projeler dolanıyor.

Sigara yasağı yürürlüğe girdi. Pek güzel, hayırlı olsun. Sigara içenlerin genel itirazının dışında pek bir itirazım yok benim de. Kapsamı çok geniş olan ve biraz düşürülmesi gereken bir yasak olarak görüyorum. Bildiğimiz gibi, bir kaç yıl önce işletmelerde sigara içilen ve içilmeyen alan yapılması zorunluydu. Yani eğer bu tür bir hizmet veriyorsanız mekanınızı sigara içen ve içmeyen olarak ayırmanız gerekiyordu. Bu çok nadir gerçekleştirildi. Çok nadir gerçekleştirildiği gibi gerçekleştirmeyenlere de bir yaptırım uygulanmadı. Şimdi bunun acısını, tüm sigara içenlerden çıkarmaya çalışmanın da mantığını anlayamıyorum. Örneğin yeni nesil sigaraya daha geç başlayacak deniyor. Çok afedersiniz ama kocaman bir nah çekmek istiyorum. Sigara yasağı başladığından beri evden çıkıp yüz metre yürüyüp istiklale çıkarken neredeyse tüm işletmelerin kapısında sigara içen topluluklar görünüyor. Normalde yolda sigara içmeyen insanalar elinde sigarayla dolaşıyorlar. Bir atıyorum butiğin önünden geçiyorsunuz çalışanlar grup halinde dışarıya çıkmış sigara içip dedikodu çeviriyorlar. Yasak başlamadan önce bas bas bağıran sigara içmeyen arkadaşım da dedikoduyu bırakamadığı için dumanlatı olmaya geliyor oraya. Arkadaşım sen değil miydin duman istemiyorum diye zırlayan. Ne sikime gleiyorsun lan yanımıza. Gelme! Git dumansız hava sahana. Ranini dün bir yazı yazmıştı. Kadına kafa atmak istediğinden bahsetmişti. Mevzubahis olaya pek değinmeden ben de dumansız hava sahası diye zırlayıp sigara içenlerle dedikodu yapmaya dumanaltı ortama gelen çakma insana kafa atmak istiyorum. Hatta daha da sadistik yöntemler uygulayıp vücudunda sigara söndürmek istiyorum. Siktir git lan! Arkadaş yani bu yasağa karşı değilim bunu söyleyeyim ama sigara içmeyenlerin genel tutumunu gördükten sonra vallahi artık saygım falan kalmadı sigara içmeyenlere. Her türlü pisliği yapmak istiyorum. Arkadaş mesela sigara içen bir grubuz, sigara molası verip dışarıya sigara içmeye çıktık. O sigara içmeyen kişinin gelip de "ne güzel oldu böyle sigarayı da yasakladılar" sözü tipik bir "Die Hard 3" göndermesi. Bruce Willis'in "I Hate Niggers" tabelasıyla zenci mahallesine gitmesine nefis bir referans. Nasıl içeriye girecek o insan sonra merak içinde kalıyorum. Neyse spoiler vermeyeyim daha fazla klşsdfklşsdaklf. Bir de şey var, neymiş efenim barların cirosu düşmeyecekmiş de artık onlar da gidebileckemiş. Yarramı ye fener! Geçen akşam gittim sinek avlıyordu normalde her daim dolu olarak gördüğüm bir mekan. Bana bakın madem böyle sözler sarfediyorsunuz basın gidin. Boş bırakmayın mekanları. Bu ne ikiyüzlülükmüş arkadaş.

Neyse efenim mekan dedim de, tipik bir oğlak burcu erkeğinin en önemli özelliği mekanlara olan sadakatidir. Ya da genel olarka sadakatidir. Oğlak burcu erkeği dedim çünkü pek oğlak burcu kadın tanıdığım olmadı ilginçtir. Amma velakin oğlak burcunun en iyi anlaştığı burç olarka gösterilen Boğa burcundan bir çok can arkadaşım var. Hepsini de pekseverim. TElefonda doğum günü takvimine baktım da nisan 20-mayıs 20 arası büyük bir yoğunluk var. Her neyse, mesela bir oğlak burcu erkeği ilk iki gidişte bir mekanı sevmişse artık hep oraya gitmeye meyleder. Ne bileyim gördüğü hizmet de çok ahım şahım bir şey olmasın. Sevmesinin farklı nedenleri de olabilir. Sıcaklık olur, kendine yakınlık olur başka şeyler olur. Akabinde sürekli gitmeye başlar o mekana. Gittikteçe tanınır falan oradakiler tarafından da. Böyle bir küçük sosyal grup oluşturmuştur ama şöyle ki o grup sadece o mekana hastır. Ne bileyim mesela mekan dışında oradan tanıdığı biriyle karşılaşsa ayak üstü sohbet ederken o mekanda dağıtabilirler. Onun güzelliği odur. Benim de böyle favori mekanlarım var elbette tipik bir oğlak burcu erkeği olaraktan. Mesela bugün ağa camiinin hemen altında kalan sultanahmet köftecisi abiye gittim. Uzun süredir gitmiyordum malum parasızlık, tatil için memlekete gitme falan. Beni gördü hemen o tanıdık sohbete başladık. Hoş beş gelmişssin tanıyamadım, nerelerdesin, her zamankinden mi gibi sözlerle. Bakınız bu "her zamankinden mi" sözünü hafife almayınız asla. Oğlak burcu erkeğinin favori sözcüklerindendir. Mesela berberim. Daha önce de bloga, İstanbul'da kendime uygun berber arayışlarımı yazmış ve sonuç hakkında da bilgi vermiştim. Ton ton Kemal Abi de neredeyse her hafta en az bir defa uğradığım mekanlardan biri berber olarak. Geçenlerde saçımı keserken kafmaı soğuk suyla yıkadı ama yine de bırakılmayacak bir çok özelliği var. O bu değil, bu sıcakta da iyi geldi soğuk su vesselam. klşdsflşdskfklas

Son günlerde Ajda Pekkan'ın bir parçasına takılmış vaziyetteyim. Şuradan dinlenebilir. On şarkı listesine bir dahaki sefere kendisini koymak istiyorum ama böyle bir diskografiyi on şarkıya indirgemek çok zor gerçekten. Bir yandan da YEni Türkü olabildiyse Süperstar da olabilmeli diye geçiriyorum içimden. Ha bir de yine süperstardan bu yaz her yerde çalan Burak Yeter'in Oyalama Beni remixini pek beğendim. Bizim yan taraftaki diskoda her gece iki üç defa çalıyor. Hiç şaşmaz.

Hangi kitabı okusam diye düşünüyorum bir de. Aklımdakiler Katre-i Matem, Koloni, Eme Lennox Nasıl Yok Oldu? isimli kitaplar. Ancak birini alabilecek bütçem var. Hangisini alsam acaba?

Bilgisayar Programlama dilinde C geleneği diye bir şey var. Yani yok da ben uydurdum. Artık var. C geleneğinden gelmiş programcılar daha bir sıcak, daha bir samimi, daha bir hayatın içinden insanlar. Şimdi PHP'deki esneklik katsaytısının yüksekliği belki programlamaya oradan başlayan için pek bir şey ifade etmez ama C'nin katı Syntax'ini tecrübe edip disiplinini kazanmış olan programcı da geçirilen aşamaları ve gelinen yeri düşünerek saygısını sunar. Bir kere zaten satır sonu noktalı virgül konulmayan programlama dilleri böyle bir soğuklar. Ne bileyim mesela düğüne gidince oynamaya kalkmayan tipler. Ota boka "ayyyy ne banaaal" diyen gevşek ağızlı tipler o programlama dilleri. Ama C öyle mi? halkın içinden, yardımsever, samimi bir aile babası.

İETT hatları içindeki favorim 202 numaralı Bostancı - Mecidiyeköy - Taksim hattı. Üç bilet yiyen bu hatta Bostancı'dan bin, geç üst katına kitabını çıkar oku. Akşama kadar anca evde olursun ve bir kitabı da bitirmiş olursun. Öyle can bir hattır.

2 yorum:

MeTaLBeBeK dedi ki...

Sondan başlamak istiyorum,evet o hattı severim hatırası bile mevcuttur.
C geleneğini bilmiyorum en kısa zamanda aydınlatınız lütfen :)
Kitap seçiminde katre-i matem' tavsiye edeceğim arkadaşım beğenmiş :)
Vee gelelim asıl bombaya..Sigara içmeyenler,kendim de içmedeğim ve tek seferde kendi irademle bıraktığım halde bunu hiç dile getirmeyerek 'gıcık insan tipi' olmamamyı başardım. Siz de deneyin laf ebeleri!!!

teletabi dedi ki...

Katre-i Matem'i aldım efenim ve aldığımdan şu vakte kadar elimden bırakabilmiş değilim. Kitaptan bir kaç bölümü de yakın zamanda buraya aktarmak niyetindeyim. Pek beğendim kendisini.
sigara konusuna gelince pek sevindim bıraktığınıza. sorun içmek veya içmemekten ziyade davranış biçimleriyle alakalı.