11 Şubat 2008 Pazartesi

gün gelir..

üzülmedim desem yalan olur..üzüldüm diyemem.. sonsuzdan geri sayarmış zaman derler halbuki, geri sayım bitince nerede olacagımızı kimse söylemez.. zaman her şeyin ilacıydı da eczanede de hemen bulumuyordu..bilirsin zaman, zamanında bulunmayınca, zamansızca değerini kaybedebilir..

pazartesi, karizmatiktir gözümde.. kendi ismini verdiği bir sendromu dahi var. bilim adamı edasındadır ama onun sendromuna maruz kalanlar -ki bunlar aslında matematikte aslında mantık yürütünce çok kolay çözülebilecek problemleri veya çözüm metodlarını bulanlara da saydıran kişilerdir- onu kötülemekle pek meşgul olduğundan üvey evlat muamelesi görür. hoş ben de çok sevdiğimi söyleyemem kendisini ama sevmeme nedenim adını verdiği ünlü bilimsel sendromu değildir.. o da soğuktur hep. çünkü insanlar onu bir kere dışlamışlardır, o ise önemli öldugunu elbet biliyordur. kendini reddedenlere ise yüz vermeyecek kadar da gururludur. bu onun kalp kırmasında en büyük etkenlerden biri olsa gerek. ben kendini hafif soğuklugu nedneiyle sevmem aslen..hafif içirince masa başında sohbeti çok iyidir kendisinin.. ilişkiler hakkında duygusal takıldıgını çok nadiren gördüm..her zaman bir teorisi vardır, ilişkinin -x- devresinde olundugunu ve şunlar şunlar şunlar yapılmalı diye kulagınıza fısıldar.. ama bir zeki müren çıkmayagörsün kendinden geçer. bir 35 liği devirir sarhoş olur..bir şey demeden sızar kalır..


salı haftanın en samimi günüdür.. hani öyle çok ahım şahım bir yanı yoktur. belki de bu yüzden samimidir. o ahım şahım olmaması ile mutlu mesut yaşayan bunu kendine dert etmemiş bir halk çocuğudur..şehir merkezinde büfe işleten esnaf gibidir..ufak bir bakkalı vardır. kiralık ev arayan öğrenciler hep bunun dükkanına gelip sorarlar "abi civarda kiralık ev var mı" diye.. çevreyi iyi bilir..günler arasında belki de en açık fikirli olan gün budur diyebiliriz..cumartesi de bu açık fikirliliktedir ama o biraz daha büyükşehirin imkanlarından edindiği özgürlükler ve açık fikirlilik nedeniyle salı dan ayrılır.. salı akşam eve gidince hanımına ekmek götürür onu pek sever..çocuklarına çikolata mandalina alır. pazar günü ise çocuklarını alır maça götürür..eşiyle alışverişe çıkar..cumartesi akşamı sinemaya gider. gündemden haberdardır.. siyaset konusunda en çok konuşan yurdum esnafıdır salı..

ah bu çarşamba beni öldürecek.. çarşamba iş hayatına sıkışıp kalmış, belki de bu yüzden hayallerini ertelemiş bir işkoliktir..işini çok sevdiğinden değil..yo yanlış anlamayın hemen aslında işine saygısı çok fazladır. yaptığı işi müthiş bir itina ile yapar. yaptığı iş planı raporu, detaylı analizler kesinlikle birinci sınıftır. fakat gel gör ki hep hayallerinden dem vurur..yapmak istediklerini yapabilmek için aslında işine bu kadar düşkündür..maddi başarı ve hayallerinin gerklenmesi istemiyle.. ofis hayatını en iyi bu gün bilir..haftanın ortasıdır ne de olsa.. tahmin edilebileceği üzere kaliteli bir gömlek bu günün en sevdiği şeylerdendir..

perşembe için ne diyebilirim ki..onun zamana ihtiyacı var asıl..bir ergen hareketliliği ve coşkusundadır hayatı..duyguları saf ve temizdir..belki de bu yüzden olsa gerek kişiliği bir türlü oturamamıştır yerine..o ne bir çarşamba ne de bir cumadır ama ortadaki halinden vazgeçmek niyetinde de değildir..hoş ki onun görüşleri dakika başı değişebilir..yani belki bir dakika sonra vazgeçmek isteyecektir.. perşembe aşkı da diğerleri gibi yaşamamıştır, müzik konusunda da diğerleri gibi derin bilgisi yoktur..herkesin bildiği popüler müziği sever ve dinler..doksanları hatırltır bana hep.. perşembenin ailesi akşamleyin sobalı evde kestane pişirir..sobanın üzerine koyulan ve belki de hiç bir zaman soğumayacak olan çay eşliğinde sohbetler edilir..perşembe saftır ve temizdir..

cuma da kıpır kıpırdır..ama cuma çok şey görmüş geçirmiştir. cuma özgüveni en fazla olan günlerden biridir. hafif muhafazakardır ama bu onun ruhunda var.. cuma haftasonun ve kültürü müjdeler herkese..gece hayatı vardır ama öyle çok geçe kalmaz yine de..araba kulandıgından olsa gerek pek fazla da alkol almaz..kendisi diğer günler ile eğlenmeye çıktıgında sosyal çevreden herhangi bir günün "yaptıgım esprilere gülüyor mu acaba" diye göz ucuyla kontrol ettiği bir "önemli kişi"dir. cuma en güzel kültürel aktivite planlayıcısıdır. hani bir arkadaşınızın doğum günü olur da grupça bir yerlerde kutlamak istersiniz ya..işte, mekan ayarlamadan tutun da buluşma saatlerine alınacak pastaya, para toplamaya kadar bütün o işleri cuma yapar. çok sevilir arkadaş çevresinde. bir çok günün sırlarını açtığı güzel bir dinleyici ve öğüt vericidir aynı zamanda...

ah şu cumartesi..cumartesi metropol yaşamını en iyi bilen gündür..afili bir gurmedir. sanat düşkünüdür. onun gitmediği sergi, tiyatro oyunu yoktur.. bir çok kişi tarafından olaganüstü diye tanımlanana bir müzik zevki vardır..kahve konusunda ise eşsiz bir karar merciidir. dünyanın en önemli kahvelerinin hepsini bilir. kendisiyle sanatın derinliklerine doğru yol alabilirsiniz.. fular ve gömlek kazak giyer genelde..cumartesi sinemayı da çok iyi bilir..kitapları..her şey ondan sorulur..espri anlayışı ise mükemmeldir. gece hayatına çok düşkündr ama onu doğal olarka hiç bir eller havaya mekanında görmeyiz.. beyoğlu rock cafelerin müdavimlerindendir..one night stand onunla özdeşleşmiştir..hatta günler alemine bu kavramını o getirmiştir(günler aleminin hıncal uluç u dur adeta )

herhalde pazarın karizmasına diğer günlerin agzıyla kuş tutsa ulaşamayacagını söylemek yalan olmaz..hani bir gömlek üstün deriz ya işte pazar diğer tüm günlerden bir gömlek üstündür..herkes için özeldir, herkes için bir anlamı vardır. pazar her eylemin yapıldıgı gündür adeta futbol maçları, tiyatrolar, konserler, "pazar sineması", ödevler, annelerin zoruyla ertesi gün okul var gerekçesiyle banyolar, mahalle maçları, sergiler, sevgililerle buluşmalar, brunch, en uzun gazete okumaları, yeni yüzyıl ın cafe pazar eki, sahl kenarında çay içmek, pazar gezmeleri, şehirlerarası yollarda eve dönüş telaşesi, üniversite öğrenciler için tatilin bitmesi ve okudugu şehre dönüş hep pazar günü olur..pazar.....

not : aslında aklımda hiç bir şey olmadan bir yazı yazıyordum (ilk paragraf)..sonra prettyinpink radyoda pazartesi sendromundan bahsetti ve yazının geri kalanı kendiliğiden şekillendi..tamamane doğaçlama bir yazıdır...