11 Ekim 2009 Pazar

Pazar Şarkısı (Something Special...)

bu pazar özel bir şey yapmak istedim..Aslında aklımda pek sevdiğim bir yabancı parça vardı lakin eve geldiğimde çılgınlar gibi bunları izlemek istedim..

neden özel derseniz, şu şu şu diye listeyi önünüze koyamam. Bu dizi yayınlandığı vakitler İzmit'te öğrenci idim. Ev arkadaşım ve ben bu dizinin bir bölümünü izlemiş ve hayran kalmıştık..Öyle ki, dizifilm.com a üye olmamın, her perşembe, "bu gece yalancı yarim var çıkamam" deme müsebbibim olmuştu..


İlerleyen bölümlerde artık izleyen sayısı çok düşmüştü ama ben hala ve hala her bölümünü büyük merakla izliyordum.. Burada, ağdalı aşk lafları yoktu, zengin konakta geçen entrikalar yoktu, ağam paşam kıvamı yoktu, vurdu kırdı yoktu..aşk vardı. hem de hayatın içinden biçimde. yani nasıl denir bilemiyorum bir çok dizi veya film izlenir ama hayatın akışında oradaki olaylarla karşılaşmak pek nadirdir. o dili kullanan gerçek hayat inanları çok azdır. bu dizi öyle bir şeydi ki, gerçek hayatın bir çok noktasında karşılaşılabilirdi.. sıradan ve basit sözlerdi senaryodakiler, diyaloglar sadece "sıradan"dı. gerçek bir sehl-i mumteni idi aslında senaryosu..



Öyle ki, artık izleyen kitlesi iyice azalmasına rağmen, elde avuçta kalmış bir kaç hayranının ısrarları ile final yapmadan bitmemesi kararlaştırıldı dizinin. Sezon ortasında izlenen bu sahneden sonra, gerçek final olmadan bu dizinin ve karakterlerin ömrünün sonlanması büyük üzüntü verecekti..



Sözlük başta olmak üzere, televizyon dünyasının "bilmiş" kişileri diziyi epeyce eleştiriyordu "bir bıraktım 10 bölüm sonra hala aynı yerde" konusu altında. Gidin yaprak dökümünü seyredin lan ne diyeyim diye geçiriyordum içimden zaman zaman. Bir avuç izleyicisi ile sessiz sakin yoluna devam eden bir yapımdan size ne. Zaten izlemiyorsunuz ki. FAkat yine sözlük başta olmak üzere bir kaç yerde de diziyi izleyenler yıllaaaar yllar sonra bir yerli yapımın yetmişler yeşilçamı modunu yakaladığında hemfikirdi.. Gerçek bir yeşilçam romantik komedisi izlemek nasıl keyif verirse ve yetmişlerin yeşilçam yapımları nasıl ki absürd olmasına rağmen hissedilen "samimiyeti" yakalıyorsa bu dizi de yakalıyordu onu. hem de tam ve kesin anlamıyla. ingilizce bir kelime daha iyi oturabilir buraya belki. "exactly!"



"Bende numara çoook...."
bu bölüm yayınlandığı vakitler malum olayın olduğu vakitlerdi ve ben bir düğüne gitmek için hazırlık yapıyordum evde. Çıkmak üzereyken televizyondan haberi aldığım o anı unutmam herhalde pek mümkün değildir hayatım boyunca. bu nasıl bir kaderdir ki, her türlü yayından kaldırılacagı düşünülen bir dizi az sayıda kişinin ısraları sonucu biraz daha uzatılır ve tam da gerçekten bitmesine dört bölüm kalmışken can karakteri canını bırakır...

Mevzubahis olay hakkında pek fazla yazmak istemiyorum. Zaten sözlüğe dizi hakkında en çok yazan kişiyim ama o olay meydana geldikten sonra ketumlaşıp kaldım adeta.. bir güzel sabahın romantik, komik, içten diyaloglarını bu dizide bulabiliyordum..Şuradaki telefon açmanın samimiyetini va diyalogların reelliğinin altındaki duyguyu mükemmel verişini ise hep sevmişimdir.. Klasik.. "Allakım allakım" telaffuzuna rağmen :)



bu dizinin tüm bölümleri youtube da var. kendinize bir iyilik yapın ve bu pazar kahvaltıdan sonra herhangi bir bölümünü izleyin (favorim 20. bölümdür:)). eğer pazar günü samimiyetine yakıştıramıyorsanız bir daha da bu bloga uğramamanızı tavsiye ederim.. Herkese günaydın, işte pazar şarkınız..

4 yorum:

Zenciörgüsu dedi ki...

bilgisayarımdaki sorunları gidermişken,internetim oldu,bloguma kavuştum derken,bir baktım ki youtube izleyemiyorum :S,bir an önce şeyettirmek lazım.
Hem çok özlemişim :)

Ova (Excuse My Reading) dedi ki...

çok yazık oldu bu çocuga çok.. insan baktıkça inanamıyor gittiğine.. :(

Ova (Excuse My Reading) dedi ki...

teletabicim, ya yorumlarla başlıkların arasında çok az boşluk var, sanki yorum bir sonraki post a aitmiş gibi geldi, epey bi tırmıkladım anlamak için :) haberin olsun hehe oraya bi satır attırıvirirsen güzel olur bence ;)

teletabi dedi ki...

Ya şablon kodlarıyla uğraşacaktım ne vakittir, sürekli "amaaan boşver ne de olsa şu sıralar düzenli yazmıyorum" diyerek cayıyorum. ok uygun olduğum bir ara uğraşacağım veya eski düzenime de dönebilirim bilemedim.

@B
kısfmet işte. :(