13 Aralık 2007 Perşembe

you don't know me

muhtelif jazz şarkıcısının söylediği bu ellilerin güzelliklerinden olan parçayı ben de, kahramanlarını mahalleden arkadaşlarım diye gördüğüm dizi olan how i met your mother sayesinde keşfettim..michael buble duru ve berrak sesiyle, dizinin birinci sezon ön üçüncü bölümü olan drumroll please e konuk olmuştu..ama öyle böyle konukluk değil...ted ile victoria ikilisi bu bölümde hayallere layık bir biçimde tanışırlar ve "o" duygunun en gerçekçi halini hissederler..hoştur ki bir duygudan somut bir şeymiş gibi bahsedir reel sıfatı yakıştırmanın abesliğinin yanısıra, bu hiç de "abes" değildir..yaşayanlar hep bilir duyguları..anlat dediğinde biri, ebelek gübelek bakarlar, yahu şu filmi izle, ya da şu şarkıyı dinle, derler tarif etmek için..çünkü karşısındaki o hissi yaşamadığından vereceği somut veya soyut herhangi bir örnek veya kavrama "e bu mdur yani" ya da "evet" gibi tepkiler verecek, bu anlatıcıyı hem kıracak hem de sinirlendirecektir..bu yüzdendir ki o filmden o hissi alamıyorsa, o dizinin o bölümünün o sahnesinde yüzünde naif gülümseme oluşmuyorsa ya da o şarkıda bu denli kalbinde hançer yarasını hissedemiyorsa o hisse de pek aşina değildir..

michael buble söylemiş, ted ile victoria ayrılırken dinlemiş, biz de bir güzel izleyip duygulanmışızdır..o son sahnedeki "i watch you walk away" diye içini sancıtması michael buble ın nasıl akıllardan çıkabilir ki..hele ki victoria ted e gözlerini kapatmasını söylediğinde ted in neler olacagını adı gibi bilmesine rağmen ve bunu da göstermesine rağmen gözlerini kapatıp beşe kadar saymasını..


Hiç yorum yok: