* İstiklal'de yürürken aksiyon filmlerine benzer zamanlamalar ile kalabalığın arasında gördüğüm boşluklardan kimseye dokunmadan geçmeyi başarabildiğim o "an". Öyle ki, sadece tek uygun zaman vardır, bir saniye gecikme ile ya birine çarpılır ya da yavaşlanmak zorunda kalınır. Stabil hızda o aradan kıvrakça sıyrılmak..
* Biri bir şey ima ettikten sonra "boşver" deyip konuyu sonlandırmak istediğinde "gıdakladın yumurtla" demek.
* İstiklal'de yürürken mp3 playerımda "The age of the understatement" çalarken birden deli danalar gibi hızlanmam. Kulaklıktaki müziğe uyan yürüme temposu.
* İstikal'den taksime çıkışta, durakta gördüğüm otobüse yetişemeyeceğimi anladığımda hızlı hızlı Gümüşsuyu durağına giderek orada otobüsü yakalamak.
* Ellerim cebimde, kafamda hiç bir düşünce olmadan yürümek.
imza: Çizgilere basmadan yürüme obsesyonundan kurtulmak üzere olan biri.
14 Mart 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
o bendede var ne kötü bir takıntı?
Yorum Gönder