20 Nisan 2009 Pazartesi

Perfect Harmony..

Yetmişler yeşilçamında şarkı üzerine film çekildiği çok olmuştur. Epeyce arabesk şarkıcısının, parçayla aynı ismi taşıyan filmleri mevcuttur. Bu şehrin geceleri, Mavi Mavi.... gibi. Bazen ise filmler, içlerindeki atmosferine son derece uygun şarkılar barındırırlar. Öyle ki, o şarkı tam da o sahnede çalmasa o sahnede eksik olan kısımlar olduğunu düşünmeye başlayabilir izleyici. Hani Matrix'te Morpheous'un matrixi tanımlarken "orada olduğunu bilirsin ama ne olduğunu bilemezsin, beyninin içinde bir kıymık gibidir" sözlerine ithafen işte o şarkı tam da o sahnede çalmazsa o sahnede bir şeylerin eksik olduğunu bilirsin, belki çekim tekniği şahanedir, açılar kusursuzdur, replikler vurucudur ama eksiktir. Ne olduğu tahmin edilemeyebilir. İşte o müzik bazen bazı filmlere o ruhu katan muhteviyatın en mühim parçası oluverir. Bugün, müziği ile kafamda özdeşleşmiş sahnelere ve filmlere değineceğim biraz izninizle efenim. Buyrunuz;

10- Oy Oy Bir Tanem Azize (Kara Gözlüm): Herhalde bu filmi bilmeyeniniz yoktur. Bilmiyorsanız bir daha bu bloga ugramayın zaten. Fakir balıkçı kızı azize(Türkan Şoray) ile piano ve keman çalıp beste yapabildiği için rumuzunu sonuna kadar hakeden Chopin (Kadir İnanır)'in dolambaçlı hikayesini anlatır. Chopin'in daveti sonucu çalıştığı gazinoya gelen mahalleden, mikrofonu kapan Azize'nin sesleniriği "Oy Oy bir tanem Azize" isimli eser filmin en kilit sahnesiir. Çünkü bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır...Şarkıyı asıl seslendiren ise çoğumuzun malumatı üzerine Belkıs Özener hanımefendidir.


9- Suddenly I See (The Devil Wears Prada): Efenim geçen senelerde adından sıkça bahsettiren bu filmin açılış şarkısı olarak daha iyi bir tercih yapılamazdı herhalde. Kt Tunstall hanımefendinin bu kıpır kıpır şarkısı özellikle moda dünyasının devasalığına ve kuralcılığına eglenceli bakış açısıyla yaklaşmaya başlangıç için son derece ideal. İyi ki bu film bu parça ile açılmış.


8- Rule The World (Stardust): Son yıllarda izlediğim, duyduğum, dinlediğim ve inandığım en güzel masal olan Stardust filminin sonunda duyuyoruz bu parçayı. Sözlükte bir yazar bu parça için, "Stardust'ı masal yapan parça" demiş. Tamam belki bu biraz mübalağa, bu parça olmasa da stardust fevkalade bir masal olacaktı ama o başta bahsettiğim eksiklik hissi kendini gösterecekti hep..Bir masalın sonuna masal gibi şarkı..


7- Perfect Day (Trainspotting): Bu parçanın Trainspotting te çalındığını bilmiyordum ilk dinlediğimde. İlk dinleyişimde daha, yavaş ama acıtmadan adım adım öldürür diye geçiriyordum içimden. Sonrasında filmi gördüm, sahneyi gördüm..Ketum kaldım birden..You just keep me hangin' on der susarım..


6- Dört Kitabın Manası (Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?): Türk sinemasının çıkardığı nitelikli yapımlardan biri olan bu filmin öyle bir yerinde çalar ki bu şarkı, hani bazen düşündüklerinizi hislerinizi karşı tarafa aktarmak istersiniz fakat doğru kelimeleri bulamadığınızı düşünürsünüz, böyle bir durumda filmde tam anlamıyla o hissiyatı sonuna kadar verir ve doğru kelimelerdir..Çok yakışır o sahneye..


5- If You Want Me (Once): Bu şarkıyı ilk defa sevgili Os göndermişti bana. Sonrasında Once filminden olduğunu öğrendik. Şarkıyı sevmiştim, ilgili sahneyi izlediğimde ise tam anlamıyla tutuldum..i was paralayzed.. Filmi halen izlemedim ama bu parçanın çaldığı sahneyi her izlediğimde sessizce bakakalıyorum ekrana..


4- Naci En Alamo (vengo): Remedios Silva Pisa'nın 17 yaşındayken söylediği versiyonu ile Vengonun sonunda insanın içini dolduran eşsiz bir parça. Özellikle Vengo'nun sonundaki o yol sahnesi, yolun ve yolculuğun masalımsı bir sihri oluğunu düşünen beni hayran bırakıyor kendine. Elbette bu parça bu sahnenindir..Etkilemenin ötesindedir..


3- Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz (İstasyon): yerli sinemanın, karakteri izleyiciye verme açsından en başarılı senaryo örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum bu filmin. Üç günde yazılıp çekilmiş değil de üzerinde uzun uzadıya vakit harcanmış, filmdeki karakterlerin kendi dünyaları, düşünceleri ve kişilikleri müthiş alt metinlerle yazılmış gibi..Filmin benim açımdan en etkileyici sahnesi de, sonlara doğru çalan Eşkıya Dünyaya Hükümdar olmaz parçasının sahnesidir. Karakterler o kadar iyi yazılmıştır, konu o kadar iyi işlenmiştir ki o parçanın her notası, her kelimesi hikayeye ve karakterlere derinlemesine uyar..Zülfü Livaneli'nin bu düzenlemsi de mevzubahis parçanın gelmiş geçmiş en iyi düzenlemesidir gözümde.


2- Girl, You'll be a Woman Soon (Pulp fiction): Bir müzik bir sahneye ne kadar uyabilir sorusunun "en fazla işte bu kadar" diye gösterilecek cevabıdır gözümde. Mia Wallace ve Vincent Vega güzel bir akşamdan sonra eve dönerler. Mia eksikleri olan şeyin "müzik" olduğunu belirtir tam da ilk paragrafta bahsettiğim olguyu vurgularcasına.. Ve biraz geriye sarıp "play" tuşuna basar. İşte o noktadan sonra dans ederken müzik ile en yoğun bütünleşen kahramanın olduğu sahneyi izleriz. Paltosu gömleğiyle Mia Wallace'ın bu parçadaki dansı, sanki müziğin, şarkının bir elementi gibidir. Bütünleşmiştir. Hayran olduğum bir sahnedir o dans. Lütfen "I've been misunderstood for all of my life...but what they're sayin', girl, just cuts like a knife.." kısmındaki gömleğiyle, ceketiyle ve özellikle paltosuyla birlikte müziğin akışı ile nasıl bütünleştiğini izleyin Mia'nın..


1- Eğreti gelin (Eğreti Gelin): Bir filme yakışan parça nasıl yapılır sorusunun en belirgin cevabı..Barış Pirhasan'ın sözlerine Sezen Aksu'nun unutulmaz yorumu, Yerli sinemanın eli yüzü düzgün bu filmini bir kaç gömlek yukarıya taşır gözümde. Ayrıca benim en etkilendiğim sahnedir bu filmdeki şarkının çalındığı sahne. Parçanın da en büyük hayranlarından biriyimdir herhalde.. Öyle sözler var ki, tek satırla filme dair uyumu ya da vuruculuğu kat kat yukarıya taşıyor.."..Ali derim dünya döner.." "..Çocuk uyur, er uyanır koynumda.." "..Kırk düğüne bedel günahımız.." Muhteşem...Aşka dair duyguları tam anlamıyla veren, gerçekten tek satır olup da kitap kitap şey anlatan sözler..Anlayana..



Herkese iyi günler diliyorum..

1 yorum:

marikaki dedi ki...

böyle bir liste yap da arabesk filminden şarkı ekleme... cık cık derim susarım ben de sayın kırca :)