27 Nisan 2009 Pazartesi

Heyecan Duymak..

Daha önce yazmıştım taraf tutmak konusundaki takıntılarımı. Aralarında en ufak bir amaç ortaklığı olan, aynı sonucun peşinde koşan iki kavramdan birini tutmayı pek severim. Elbette ki taraf tutmanın en zevkli olduğu alan spor müsabakalarıdır. Genelde bloga futbol ile ilgili yazmaktan imtina ediyorum lakin liglerin sonu yaklaştıkça artık haftasonlarım heyecandan heyecana sürüklenerek geçiyor. Mesela pazar günü kahvaltımı yaptıktan sonra, ekranın karşısında tüm gün maç izlemeye bayılıyorum. Hele ki liglerin son haftaları gelmişken. Beşiktaş uzun süredir bu kadar heyecanlandırmamıştı beni. Bugün bobo gol attığında, yıllardan sonra tuttuğum takımın bir golüne bu kadar danalar gibi sevinmişimdir(Koray ın Fenerbahçe ye attığı dördüncü golden sonra herhalde ilk defa bu kadar çıldırdım bir gole sevinirken:).Sochaux her sene kahırdan kahıra sürükleyerek son anlarda ligde kalıyor ve heyecanı sonuna kadar yaşatıyor. İşte bu hissedilen heyecanın tadı, orta ekşilikte, sezonun ilk yeşil eriğini tuza banıp alınan ilk ısırığın tadı ile birebir sanki. Pazar günü kovayla tavuk alıp maç izlemek, dahası izlenilen maçlarda taraf olmak, heyecan duymak liglerin son haftalarını sevme nedeni.. İşte bunu seviyorum ben.

Hiç yorum yok: