15 Kasım 2008 Cumartesi

Gelişmeler..

Merhaba sevgili okuyucu. Nasılsınız iyi misiniz efenim? Beni soracak olursanız çok iyiyim. Annemlerin gözlerinden kardeşimin yanağından öperim. Ev arkadaşımla birlikte uzun zamandır mevhum, Anadolu yakasına taşınma durumu nihayet kendisine kanlı canlı beden bulmaya başladı. Artık taksim in gürültülü, oturup da kafa dinlemeye imkan tanımayan havasından kurtulup şöyle haftasonu tvyi açıp maçımı izlerken, bacaklarımı uzatıp daha önce öneriler bölümünde belirttiğim hot wingsleri mideme gümletebileceğime inanıyorum.

Uzun vakittir planlıyorduk karşıya taşınmayı. Lakin, tam harekete geçmeye hazırlanırken vücut bulan, işyerinin batması ve akabinde satılıp yeniden işler hale getirilememsi, maddi sıkıntılar gibi mevzular bunu engelledi. Nitekim kanaldan, alacağım parayı da almamın akabinde, daha da önemlisi yeni bir alıcının olması ve "çocuklar eski ekibi yeniden topluyoruz" diyen gri dedektif paltolu, denize bakan gizemli adam havası neticesinde hem yeniden işe dönme ve freelance çalışmaya son verme hem de istiklalden bir kere de zorunlu olarak değil, eğlenmek için gelen insanlar gibi geçeyim de sadece ama sadece eğlenmeye ve alışverişe gelmiş biri olayım haleti ruhiyesi sayesinde nihayet küçükyalı isimli şirin semtimize geçme çalışmaları sonuca ulaşacak kadar yaklaştı. Hatta spor gazetelerinden alışık olduğumuz "prensipte ronaldo fener ile anlaştı, iş imzaya kaldı" açıklamaları gibi olmayan resmen artık imzayı da attığımız bir sonuca yaklaşma bu.

Nitekim bu haftasonu, civardaki dükkanlardan koli arama, akabinde ufak tefek alacaklarını paketlemek de hem yukarıda bahsettiklerimden dolayı keyifli hem de eşyalarını toplamanın ve evin yarı çıplak kalan son halini görmenin ve diğer bir çok şeyin de etkisiyle doğal halinde mevcut olan hüzünlü halinden dolayı da pek müteessirim efenim.

en son İzmit'teki öğrenci evimi boşaltırken, bu duruma uygun müziklerle, kendi doğasındaki hüznü ve duyguyu hissettiğimi düşünmüştüm. Belki bu kez de öyle olur. Playlistimi hazırlama niyetindeyim toplanmaya başlamadan önce. Hatta toplanırken aniden gelebilecek ilham sayesinde, güzel bir müzik eşliğinde bu duruma yakışan şarkılar ve kısa hikaye ve anekdotlar ile bir kaç paragraf daha karalayabilirim.

*Son günlerde yazmak istediğim ama hep atladığım bir başka önemli olay ise Sevinmek için sevmediğimiz kldsfklsadfjsakl takımım Sochaux'un ilk galibiyetini geçen hafta evinde almış olması. Umuyoruz ki bu sene bizleri kahırdan kahıra sürüleyen soşo, geçen haftaki galibiyet ile yeniden ayağa kalkarak güldürecektir yüzümüzü. Soşo ulan!!!

*Öte yandan Beşiktaş Bursaspor maçına derbi diye yakıştırma yapanların alnını karışlamak istiyorum sevgili okuyucu. Götünden element uydurmanın bu kadarı..

*Bu toplanma ve son zamanlarda aldığımız bir belgesel dvd nin türkçe dublajlanıp montajlanması işi nedeniyle e daha da önemli olarak biraz da maddi nedenlerden ötürü görmek istediğim bir kaç filmi göremedim henüz. En kısa zamanda izlemek niyetindeyim, Quantum of Solace, Devrim Arabaları, Issız Adam ve Mustafa'yı.

*Bir kaç yazı önce yazdığım üzere Avatar The Last Airbender'ı fena özledim. Açıp eski bölümlerini izledim ve daha da sevdim..


Discworld kitaplarında üçüncü kitaba geçiyorum..

Şimdilik sonbahara yakışan hafif puslu ama izlemesi harika olan bir cumartesi akşamüstü vaktinden söylemek istediklerim bu kadar...İyi haftasonları..

Hiç yorum yok: