28 Kasım 2008 Cuma

Perfectly Exact #5

Saçlarını düzeltip kapıdan içeriye girmeye hazırlandığında, kapının diğer tarafında ne tür aksesuarların mevcudiyetini devam ettirdiğini düşünüyordu. Eğer ayna varsa, aklına ilk Jeff Murdoch'un geleceğini biliyordu. daha içeriye girmeden aklına geldiğine göre oldukça koşullanmış demekti kafası bu duruma. Nitekim kendisinin içeriden beklendiğini söyleyen kapı önü sekreterinin yamacında araladığında kapıyı, karşısındakine bakmak yerine odayı kolaçan etti. Geniş bir odaydı. Duvarları sarımtrak renge bürünmüş, şık bir ofis takımı eşliğinde girdiği kapının tarafında ve ofisin sahibi olan çalışanın(gelin buna da E diyelim) tam olarak karşısındaki plazma tv nin solunda ufak bir dolap ve onun da yanında, ilk gördüğünde başka bir odaya açıldığını düşündüğü ofis takımı renginde olan kapı duruyordu. Neyse ki görünürde (en azından karşısında) bir ayna bulunmuyordu A'nın.

İlk tokalaşma anı mükalatlarda verilecek olan kararın %30 una tekabül eder denir. Etkili ve kendine güveni olan bir el sıkışmanın cereyan ettiği konusunda ikna oldu A. Bu tokalaşma için masasından kalkıp ofisin ortasına kadar gelen ve A'yı karşılayan E yerine dönerken bir şey içip içmeyeceğini sordu. Tevazudan olsa gerek, çay istedi A. Telefonu kaldırdıktan sonra lakin sekreterini arayacak tuşa basmadan da hemen önce E duraksadı. "İnce belli mi, fincan mı?" diye sordu. Hiç beklemeden "ince belli" diye cevap verdi A.

Ne iş yapacağını tam olarak bilmiyordu A. C'nin de alt departmanların birinde çalıştığı bu şirket (gelin bu şirkete de F diyelim) C'ye göre tam da A gibi birini arıyordu. Mülakatta belirli bir süre A'nın geçmiş yaşamının konuşulması akabinde, halen ne iş yapacağını bilmeyen A bu konuda bir soru sorması gerektiğini düşündü.

"Şirketteki pozisyonum ne olacak"
"Karar vereceksiniz."
"Pardon?"
Bu anlaşılmazlığı beklediği her halinden belli olan E, dudaklarını birbirine iyice kenetleyerek ve ellerini de bir süre "nasıl etsem de anlatsam" sözcüğünü ima eder biçimde ovuşturarak bekledi.

"Bildiğiniz gibi F, ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren çok yönlü bir çok şirketin ortak merkezi olan beyin takımının çalıştığı bir yerdir."
"Ben, nevresim takımı ürettiğinizi sanıyordum."
"Ah, o da var. fakat sizin işiniz o olmayacak. F'in asıl hizmet noktası, F1, F2, F3 gibi şirketlere strateji üretmektir."
"Bu şirketler F grubuna mı bağlı. Ben bir ticari gruba dahil olmadığınızı sanıyordum"
"Değiliz."
"Anladım."
"Pozisyonunuz, belli gruplara strateji ve hamleler üretmek olacak. Size, neredeyse bütün kaynaklarını açacaklar. Ayrıca yine F bünyesinde toplanan diğer şirketlere ait tüm istihbarat bilgileri de elinizde olacak. Demek istediğim A bey, geleceği görmeniz gerekecek. Gelecek de bir gün gelmeden gerekirse verdiğiniz kararlarla onu değiştireceksiniz."

Bu açıklamadan oldukça etkilenmiş ve fazlaca da korkmuş olan A, sorumlulukları düşünmeye başlamıştı bile. Aslında istediği tarz bir görevdi bu. Parası da fazlasıyla tatmin ediciydi. Fakat piyasada genelde yatak takımları üreten bir şirket olarak bilinen ve sadece zorunda kalanların bildiği bir strateji belirleyici olduğu bilgisini bir zaman önce öğrenen A, bu gizli tutulmaya çalışılan fakat isteyen herkesin öğrenebileceği F şirketi özelliğinin itibarını taşıyıp taşıyamayabileceğini değerlendirmeye başlamıştı çoktan.

Hiç yorum yok: